Dünya üzerindeki en güzel kentlerden biri olan İstanbul, tarihi, geçmişten günümüze gelen dokusu ve benzersiz güzellikleri ile turistlerin de ilgi kaynağı. Bu eşsiz kentin, herkesin görmek istediği noktalarından biri de yabancıların “Golden Horn” yani “Altın Boynuz” olarak adlandırdıkları Haliç olsa gerek.
Güneş doğarken ve batarken denizin “Altın” gibi parladığı ve benzersiz bir görselliğe sahip olan Haliç’e Altın Boynuz denmesinin tek nedeni, en güzel fotoğraflara arka fon olan bu görüntü değil elbette.
Romanlara, filmlere konu olan, efsaneler ile süslü bu doğal güzelliğe neden Altın Boynuz isminin verildiğini merak ediyor musunuz? O zaman tam yerine geldiniz. Şehrin en güzel manzarasını taşıyan bu bölgenin neden Altın Boynuz diye anıldığını, masallar ve efsanelere konu olan bu ismi size anlatalım istedik…
Tanrılar tanrısı Zeus ve kıskanç eşi Hera
“Altın Boynuz” ismi ile ilgili en bilinen efsane elbette Antik Yunan tanrılarına dayanıyor. Olympos Dağının zirvesinde gününü gün eden ve aşağıdaki dünyada insanların yapıp ettiklerine karışan Yunan tanrılarından en bilineni elbette, gönül maceraları ile de ünlenen baş tanrı Zeus.
Antik Yunan Mitlerinde Zeus’un adının karışmadığı bir aşk hikayesi yok gibi. Kızdığı zaman dünyaya yıldırımlar gönderen baş tanrı Zeus ile kıskanç eşi Hera’nın maceraları ise aşktan çok bir gerilim filmini andırıyor.
Efsanelere göre güzeller güzeli “İo”, Argos’luların Nehir Tanrısı Inachus’un kızı ve tanrıça Hera Tapınağı’nın da rahibesidir. Çapkın Zeus, bir gün İo’yu görür ve bu güzel genç kadın ile birlikte olmaya karar verir. Zeus, beyaz bir bulut biçimine girer, İo’ya yaklaşır, ona aşkını ilan eder ve sonunda birlikte olurlar.
Zeus oradan kaybolduğu için bir şeylerin ters gittiğini anlayan Hera, kocasını rahibesi İo ile yakalayınca, kızgınlıktan çılgına döner. İo’yu beyaz renkli bir ineğe çevirir. Hera’nın verdiği tek ceza da bu değildir elbet. İntikam almak için ineğe çevirdiği İo’ya bir at sineği musallat eder. Bu sinek İo’yu her ısırdığında güzel kız çaresizce kaçmaya başlayacaktır. Sinekten kurtulmak için başını bir sağa, bir sola toslayan İo, toprak parçalarını ayırır, derin yarıklar oluşturur. Karadeniz’in azgın suları bu yarıklardan güneye doğru akar ve İstanbul Boğazı oluşur. Avrupa ile Asya’yı ayıran boğazın “Bosporos” yani Yunan dilinde ‘’inek geçidi’’ anlamına gelmesinin sebebi de buna bağlanır.
Güzel İo’nun boynuzu ile oluşan Haliç
İo’nun boynuz darbeleri ile ortaya çıkan yerlerden biri de bugünkü Haliç bölgesidir. İo Haliç’ten kıyıya çıkar ve burada, Zeus’un kızını doğurur. Keroessa ismini koyduğu kızın adı zamanla “keros” yani “boynuz”a dönüşür. Ve bu isim İo’nun torunu Megara Kralı Byzas tarafından da bizim Haliç adıyla bildiğimiz bölgeye verilir.
Buradaki verimli topraklardan ötürü “taşı toprağı altın” gibi görülen Haliç, bu efsaneyi duyan yabancılar tarafından “Altın Boynuz” adıyla anılır…
Efsaneler Haliç’in Altın Boynuz diye anılmasının nedenini böyle anlatıyor. Siz de Kıtaların birleştiği yerde, Pera’nın kalbinde, Aspera Hotel Golden Horn’da misafirimiz olun; Altın Boynuz denilen Haliç’i kendi gözlerinizle görün ve efsaneler gerçek mi kendiniz karar verin.
Efsanelerden masallara Altın boynuz’un sırlarını anlatan yazı dizimiz devam edecek…