İstanbul’un unutulmazı Akordeoncu Kadın Madam Anahit

5 Kasım 2023

İstanbul sadece benzersiz tarihi ve doğal güzelliklere sahip bir şehir değil, sembol insanları ile de akıllara kazınan bir kültür kenti. İşte bu sembol isimlerden biri de şehrin eğlence ve neşesini, akordeonu ile katlayarak çoğaltan Madam Anahit.

Madam Anahit, ya da tam adıyla Anahit Yulanda Varan. Çiçek Pasajı’na girince, yakasındaki gülle, dudaklarına bol gelen o kırmızı rujla, kocaman gözlükleriyle, tizlerde kısalıveren o buruk sesiyle, tiril tiril elbiseleriyle en çok da akordeonuyla şehrin unutulmaz simgesi. Uzun yıllar Akordeoncu Kadın olarak tanındı İstanbul halkı tarafından. 1926’da İstanbul’da Ermeni bir ailenin çocuğu olarak doğan Anahit Yulanda, 29 Ağustos 2003’te hayata gözlerini yumana dek Beyoğlu’nda, özellikle Çiçek Pasajı’nda Hohner marka akordeonuyla dolaşarak eski İstanbul tangoları, Rum kasap havaları ve Ermeni taverna şarkıları çalarak yaşamını sürdürdü. 40 yıl süreyle Çiçek Pasajının vazgeçilmezlerinden biri olan Madam Anahit son yıllarında Nevizade Sokak’ta da çaldı.
Madam Anahit Beyoğlu ve Çiçek Pasajı ile ilgili belgesellerde, Yeşilçam filmlerinde çokça yer bulan; ve son dönemde çekilen dizilerde anısı yaşatılan; başta Ara Güler’in çektikleri olmak üzere Beyoğlu fotoğraflarının en bilinen yüzlerinden biri oldu.

Taksim’de Tarlabaşı’nda doğmuştu Madam Anahit. Ağabeyi ‘Vartabed’ olarak tanınan Vosgik Vartabed idi. İlk öğrenimini Anarat Hığutyun Katolik Okulunda, lise eğitimini Esayan Ermeni Okulu’nda tamamladı. 16 yaşında lise ikinci sınıftayken, okul korosuna katılarak müziğe başladı. Yıllar sonra 1944 yılındaki o günleri şöyle anlatacaktı:

“İlk gençlik yıllarım adada geçti, orada Rum bir komşumuz vardı, oğlu çok güzel akordeon çalardı. Gıpta ederdim. Gönül verdim. Arto Benon’dan akordeon dersleri almaya başladım ve anneme çok ısrar ettim bana bir akordeon alması için. Gittik aldık akordeonu ve ardından doğru Saint Antoine’a, koydum akordeonumu mimberin önüne, adağımı yerine getirdim.”

Babanın Suçu, Adalet, Yalancı Yarim, Cennet Çocukları, Kadın ve Şarap, Faize Hücum, Bay Alkolü Takdimimdir, Arkadaş, 24 Saat, Öğretmen gibi birçok filmde onu akordeon çalarken izlemek mümkün. Ünlü yönetmenler figüran olarak yer verdiler filmlerinde ama hiç bilmeden tarihe eşsiz görüntüler bıraktılar. Hollanda Televizyonu’nda yaşam öyküsü yayımlanmış olan Madam Anahit, Aşkın Nur Yengi’nin ve Grup Gündoğarken’in çektiği kliplerde de rol aldı. Bir röportajında, hayranı olduğu ünlü yıldız Johnny Weissmuller’in İstanbul’a geldiğinde Çiçek Pasajı’nda kendisini dinlediğini, hatta birlikte dans ettiklerini, gazetelere haber olmalarını, biraz mutluluk, biraz da göz yaşı içinde anlatır Madam Anahit.

Yaşamı boyunca dört kez nikah masasına oturdu. İki evliliğinden iki oğlu ve bir erkek, iki kız torunu oldu. Yaşamını eğlenmek için Çiçek Pasajı’na gelenlere çaldığı akordeonu ile kazanan Madam Anahit 2003 yılında mide kanseri ve kalp yetmezliği yüzünden hayata gözlerini yumdu. Şişli Ermeni Mezarlığına defnedildi. Ünlü yazar Cezmi Ersöz, “Son Yüzler” adlı kitabında Beyoğlu’nun diğer ünlü simalarıyla birlikte Madam Anahit’e de yer vermişti. Bir başka İstanbul sevdalısı İlhan Berk ise güzel satırları ile onu şöyle anmıştı:

“Madam Anahit akordeonu, Balık Pazarı’nı, dört kocasını, dört kedisini sevdi.
Dünya o zaman kısır değildi, kırk yapraklı bir güldü.
Akordeonu Büyükada’da daha dondurmasını yiye yiye giden bir çocukken gördü.
İçinden bir günbatımı geçmiş gibi duydu.”

Madam’ ın ölümüyle Beyoğlu’nda bir dönem kapandı. Ama yine de onu hatıralarımızda yad etmek, Çiçek Pasajının benzersiz atmosferinde eğlenceli saatler geçirmek, unutulmaz bir deneyim yaşamak istiyorsanız, Kıtaların Birleştiği Yerde, Pera’nın Kalbinde’ki Aspera Hotel Golden Horn’dan yola çıkın ve İstiklal Caddesinin ortasındaki tarihi ve kültürel mekanı ziyaret edin. Kim bilir belki kulaklarınıza Madam Anahit’in çaldığı akordeonun nameleri de çalınır siz farkına bile varmadan.

This website uses cookies and third party services.