Çengelköy, İstanbul’un en tarihi ve gözde semtlerinden biri. Boğaziçi’nin muhteşem manzarası, tarihi kokan sokakları ve kültürel zenginliğiyle İstanbul’un ön plana çıkan bu semtin popülerliğini sağlayan unsurlar, büyüleyici öyküler ve lezzetli duraklarla doludur.
Boğaziçi’nin Anadolu yakasında Vaniköy ile Beylerbeyi arasında bulunan Çengelköy, Bizans döneminden itibaren yerleşim yeri olarak bilinir. O zamanlar bu bölgeye “Protos Diskos” deniliyordu… Bu, “Birinci Koy” anlamına gelmekteydi ve coğrafi konumuna işaret ediyordu. Boğaziçi’nin benzersiz konumu sayesinde, burası tarihi süreç boyunca stratejik bir öneme sahip olmuştur. Ardından İmparatorice Malabora ve İmparator Justinianos tarafından bu köyde kurulan Tövbekarlar Manastırı’ndan ötürü bölgeye “Ta Metanias” denilmeye başlanmış. Semtin Türkçe adı, bölgede üretilen “gemi çengeli” yani çıpalardan gelir ve bölgenin denizcilik ile içli dışlı olan yapısına işaret eder. İstanbul’un fethi hazırlıkları sırasında Fatih Sultan Mehmet’in Çengelköy sahillerine geldiği ve Bizans’tan kalma gemi çıpaları nedeniyle buraları “Çengel köyü” şeklinde anılmaya başlandığı söylenir.
Günümüzde Çengelköy, sakin atmosferiyle, dar sokakları ve tarihi yapısıyla dikkat çeker. Çengelköy Camii ve Çınaraltı Çeşmesi gibi tarihi yapılar, semtin geçmişine tanıklık eder. Semtteki tarihi köşkler ve eski İstanbul evleri, mimari açıdan da zenginlik sunar.
Geçmişte tüm Boğaziçi köyleri gibi tarım ve bahçecilik ile uğraşılan Çengelköy’ün bostanları ve bu bostanlarda üretilen salatalığı çok meşhurdu. Ayrıca kiraz ve ayvası da oldukça lezzetliydi.
Semtin Boğaziçi’ne olan yakınlığı, muazzam manzaralar sunmasıyla birlikte Çengelköy’ü popüler bir mekân haline getirmiştir. Özellikle sahil şeridi ve kıyıdaki çay bahçeleri, insanlara Boğaziçi’nin keyfini çıkarma fırsatı verir. Yürüyüş yolları ve manzara seyir noktaları, buraya gelenlerin tercih ettiği aktiviteler arasındadır.
Çengelköy, geçmişte birçok ünlü ismi ağırlamış bir semttir. Edebiyat dünyasından Kemalettin Tuğcu gibi ünlü yazarların yaşadığı yer olmasıyla bilinir. Bu yazarların eserleri, semtin tarihine ve atmosferine dair ipuçları sunar. Ayrıca, sanatçıların, yazarların ve kültürel figürlerin eserlerinde Çengelköy’e dair izler bulmak mümkündür.
Semt, aynı zamanda lezzetlerle de doludur. Ünlü Çengelköy peyniri, semtin gurur kaynağıdır ve bölgeye gelenler tarafından denemek için sıkça tercih edilir. Ayrıca, semtin yöresel tatlarından olan “Çengelköy Böreği” de lezzet arayanların uğrak noktasıdır. Semtteki kafeler ve restoranlar, bu lezzetleri sunarak semtin kültürel zenginliğini gastronomik deneyimlerle birleştirir.
Çengelköy aynı zamanda alışveriş yapmak için de ideal bir semttir. El yapımı ürünlerin satıldığı butikler, antikacılar ve yerel ürünlerin bulunduğu dükkanlar, ziyaretçilere alışveriş keyfi sunar. Semtin tarihi dokusunu yansıtan dükkanlar, alışveriş deneyimini daha da özel kılar.
Kısaca anlatmak gerekirse, Çengelköy İstanbul’un tarihi ve kültürel birikiminin göz alıcı bir parçasıdır. Tarihi yapıları, doğal güzellikleri, kültürel çeşitliliği ve lezzetli dokularıyla semt, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. İstanbul’u ziyaret edenler için Çengelköy, şehrin tarihini ve çeşitliliğini keşfetmek için ideal bir noktadır. Siz de iki kıtanın buluştuğu İstanbul’a seyahatlerinizde, Anadolu yakasının en merkezi noktasında, ulaşım hatlarının yanı başındaki Aspera Hotel Altunizade’de konaklarsanız, Çengelköy’e kolayca ulaşılabilir, bir yandan bu tarihi semtin geçmişini keşfedebilir ve Boğaz’ın büyüleyici güzelliğini deneyimleyebilirsiniz.